Haber

Türk Harb-İş İzmir Şubesi düşük ücretlere ve ayrımcılığa karşı harekete geçti

HABER: SULTAN AKSİYON KELEŞ – KAMERA: KERİM UĞUR

Türkiye Harb Sanayi ve Yardımcı Sektörler İşçileri Sendikası (Türk Harb-İş) İzmir Şubesi, düşük ücretleri, kamudaki ayrımcılığı ve vergi adaletsizliğini Karşıyaka İskelesi’nde protesto etti. Şube Başkanı Selim Ulusoy, “Bu ülkenin her coğrafyasında, her köşesinde emeğimiz var. Hakkımız olan ücret artışını istiyoruz, alamadığımız refah payını istiyoruz.”

Türk Harb-İş, kamu çalışanlarına ek zam, kamuda ayrımcılığın sona erdirilmesi ve ücretlerin iyileştirilmesi talebiyle bugün Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıktı. İzmir’de işçilerin bugünkü eyleminin adresi Karşıyaka İskelesi oldu. İzmir Tersane Komutanlığı ve askeri fabrikalarda çalışan personel mesai bitiminde servislere binerek işyerlerinden ayrıldı. Karşıyaka İskelesi’nde buluşan çalışanlar, dev Türk bayrağı etrafında toplanarak, “Birlik olan işçiler yenilmezdir”, “Direnerek kazanacağız” gibi sloganlar attılar.

Basın açıklamasını okuyan Türkiye Harb-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Selim Ulusoy, şunları söyledi:

“Uzun süredir her yerde temsil ettiğimiz arkadaşlarımızın ekonomik durumlarını konuşuyor, sorunlarımızı herkese anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye’de günümüz şartlarında 26 bini aşkın üyemizin aldığı fiyatları dikkate aldığımızda, Fiyatlar çok düşük ve hatta hayat pahalılığının yüksek olması nedeniyle çekilmez bir durum yaratıyor.” Kişilik haklarının iyileştirilmesini talep ettik. Burada durmadık, gelişen ve büyüyen ülkemize destek veren, ülkemiz savunma sanayisinin yüzde 100 millileşmesi için yoğun çaba harcayan, ülkemizin savunma sanayinde dışa bağımlılığının sona ermesi için yoğun çaba harcayan üyelerimizin bugün bir noktaya ulaştıklarını anlattık. artık geçinemeyecekleri bir noktaya geldiler. Kemiklerinin kırıldığını, dostlarımızın en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiğini, giderek artan konut kiraları, sürekli artan raflar, kontrol edilemeyen akaryakıt fiyatları nedeniyle ezildiğini ifade etmiştik. .

“DOSTLARIMIZ İSTİFA EDİYOR, ÖZEL ŞİRKETLERE GEÇİYOR”

Askeri işyerlerimizde çalışan değerli, eğitimli, yetenekli ve deneyimli arkadaşlarımızın, yaşadıkları maddi sıkıntılar nedeniyle ya istifa ederek özel şirketlere geçtiklerini ya da kendi istekleri dışında emekli olduklarını, bu durumun askeri fabrika ve tersanelerimizin geleceğini tehlikeye atacağını ve neredeyse aciz durumdaydılar. Bunu defalarca dile getirdik. Aslında asıl hayatta kalma sorununun bu olduğunu defalarca ifade ettik.

“Bir Gece Aniden Gelebileceğimiz Cümleyi Kurmaya Zorlayan Dostlarımızın Maddi Sorunları Gözardı Edilemez”

Savunma sanayiinde gücü olmayan hiçbir devlet ekonomik bağımsızlığını koruyamaz. Savunma sanayinde sağlanacak güç, yalnızca yurt dışından askeri teçhizat, araç, savaş uçağı, helikopter ve savaş gemisi satın almakla mümkün değil. Ülkemizin kalkınmasını sağlayacak katma değeri yüksek milli teknolojilerin geliştirilmesi ile mümkündür. Bu tamamen kendi kendini yetiştirmiş, deneyimli ve nitelikli çalışanlara bağlıdır. Bize ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ dedirten dostlarımızın maddi sıkıntıları göz ardı edilemez. Tek derdimiz bu kutsal topraklara hiçbir zarar gelmemesi, büyük ve kudretli devletimizin belaya uğramaması ve elbette bu vatanın öz evlatları olan dostlarımızın kendi evlerinde rahat bir yaşam sürmeleridir. kendi vatanı.

“OCAK AYINDA ALDIĞIMIZ MAAŞI ARALIK AYINDA ALMAK İSTİYORUZ”

Türkiye Harb-İş Sendikası olarak 53 yıldır emekçinin ve emekçinin yanında yerimizi alıyor, hakları savunan bir anlayışla yolumuzda yürüyor, atacağımız adımları bu anlayışla tek tek atıyoruz. Tüm yetkili makamlara sesleniyoruz ve taleplerimizi siz değerli basınımıza ve değerli İzmirli hemşehrilerimize duyurmak üzere bilgilendiriyoruz; 8 ay önce imzalanan kamu çerçeve protokolü, Ocak ayında başlayan toplu sözleşmeler ile Mart ayında başlayan toplu sözleşmeler arasındaki fiyat farkının en kısa sürede ödenmesi yönündeki kararını kaybetti. Doğrusal bir artış ya da refah payı verilmesi zorunlu hale geldi. Üzerimize yük olan gelir vergisinin yüzde 15 olarak sabitlenmesini, Ocak ayında aldığımız maaşları Aralık ayında almak istiyoruz. Savunma sanayii çalışanlarının fiyatlarının yoksulluk sınırının altına düşmesi durumunda derhal savunma sanayii destek primi verilmelidir. Bir sonraki kamu çerçeve protokolünde nitelikli iş yapan savunma personeli, demiryolu çalışanları, güç personeli ve maden personelinin artış oranlarının farklı değerlendirilmesi gerekiyor.

“HAKKIMIZ OLAN ZAMLARI VE ALAMADIĞIMIZ REFAH PAYINI İSTİYORUZ”

Bizler 44 fabrikamızda tanklarımızı, obüslerimizi hazır bulunduran, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı’nda PKK’nın tepesine kurşun yağdıran, PKK’nın tepesine bomba yağdıran dostlarız. Sahil güvenlik biziz, sahil güvenlikteki arkadaşlarımız, sahil güvenlikteki arkadaşlarımızın botları bugün sınırları koruyor. Bu ülkenin her toprağında, her köşesinde emeğimiz var. “Hakkımız olan kademeli artışı istiyoruz, alamadığımız refah payını istiyoruz.”

“BİZ BAŞKA ÜLKELERE GİTMEK İSTEMİYORUZ, BİZİMLE SAKININ”

Anka Haber Ajansı’na konuşan Türkiye Harb-İş Sendikası üyesi şunları söyledi:

“Biz bu ülke için ölmeye hazırız ama bu ülkenin üvey çocukları değiliz. Biz sahiplenilmek istiyoruz, Almanya’da ya da Fransa’da yaşamak istemiyoruz. Devletimizin bize sahip çıkmasını istiyoruz. Ülkede anlaşamıyoruz. Bekarım, evlenemiyorum, evlenmeyi de düşünmüyorum. “Devlet büyüklerinden çalışanlarına, halkına sahip çıkmalarını rica ediyorum. Bu millet her zaman devletinin yanında olacak, ölecek, öldürecek ama ihanet etmeyecektir. Biz başka ülkelere gitmek istemiyoruz, bize sahip çıkın.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu